Mbutiler pagan bir inanç kültürüne sahiptir ve ormanı koruyucu olarak baba, besleyici olarak anne figürü gibi görürler. Mbuti inancının en önemli ritüeli olan molimo, bir nevi ormanı uyandırma çağrıdır. Böylelikle uyanan orman gelen kötülükleri savuşturur. Bu ayin genelde gürültü çıkarılarak ölen birinin arkasından yapılır. Çünkü ölen kişiyi kötülüklerin öldürdüğü ve başka kimselerin ölmemesi için ormanın onları korumasına ihtiyaçları olduğuna inanılır. Bu ritüel erkekler tarafından uygulanan bir ritüeldir ve bu esnada korumasız kadın ve çocuklar kötünün onları almaması için kapalı bir alanda saklanır. Erkekler bambulardan üretilmiş bir üflemeli çalgı eşliğinde dans ederek meditasyona başlar ve bu yolla ormana ulaşmaya çalışırlar. Gürültü ne kadar yoğun olursa ormanın o kadar çabuk uyanacağı ve O’na daha çabuk ulaşacakları düşüncesi hakimdir.
Mbuti inancında her şeyin yaratıcısı ve baş tanrı, gökkuşağı ile gelen ve elinde iki yılan derisinden yapılmış yayı ile heybetli Khonvoum’dur. Khonvoum her gece yıldızları toplar ve ertesi gece tekrar ışımaları için güneş kazanının içerisine atarak parlamalarını bekler. Ertesi gece yıldızları tekrar gökyüzüne serpiştirir. Arebati ise Ay tanrısıdır ki insanların Khonvoum ve Arebati’nin çocukları ya da yarattıkları olduğu inancı Mbuti inancının yaratılış mitidir.
Mbuti inancının bir diğer önemli tanrısı ise Tore’dir. Tore ormanların koruyucusu, ateş tanrısı ve ölümü belirleyendir. İnanca göre Tore’nin ateşi bir insan tarafından çalınır Tore onu yakalamak için peşinden gidip eve döndüğünde annesini ölü olarak bulur ve buna çok kızan Tore insanların ölümünü belirleme gücüne sahip olur.
Mbuti inancında ruhun bir parçasının nesilden nesile transfer olduğuna inanılır. Bir kişi öldüğünde çocuğu ağzını ölenin ağzına dayar ve bu şekilde Megbe denilen ruh parçasının ormana kaçması engellenerek nesilden nesile aktarılması sağlandığına inanılır. Megbe’yi yakalayan yeni nesil, daha bilgili ve daha özgüvenli olacağına inanılır, çünkü ölen aile büyüğünün bütün tecrübeleri Megbe ile birlikte ona geçer.
Fırsat buldukça Afrika dinlerini incelemeye ve yazmaya devam edeceğim, şimdilik bu kadar.
Ümit Gündoğdu