Boşver, Neyse, Siktir Et!

Bedenim aklım, düşüncelerim bitkin. Ve bundan kurtulmam mümkün değil gibi. Düşüncelerimin aklımdakilerin ardı arkası gelmiyor aklımda her zaman bir soru işareti. Tıpkı hayvanlar gibi kendi ölümümün geldiğini bilip de yaşamın içinde kopmaya başlaması gibi. Bu öylesine güçlü bir duygu ki, tüm mücadele olanağımı yok ediyor. Herkes benim mücadele etmeme öyle alıştı ki, kimse inanmıyor bana. Yanılmış olabileceğimi düşünmeye cesaretim yok artık.

Fikirlerim belki de beni bırakacak. Oysa ben, hep o fikirlerin, düşüncelerin kurbanı olmuşumdur; biraz asi de olsa bir kurban işte. Biliyorum, aslında birbirimizi yok edeceğiz, böyle bir mücadele sonunda ortaya hiçbir galip çıkmayacak. Fikirlerimin, sırf hasar görmüş olmasından ötürü, sevgiden  kopabileceğini düşünmek gerçekten kötü bir duygu..

Kaderin cilvesine bakın ki, hâlâ ter kokusunu, öpüşürken aldığın alkol kokusunu, sarıldığında kulağına fısıldarken çıkan sıcaklığı bir türlü unutamıyorsun.. Sonra bunları bir kenara bırakıp yıldızlara tekmeler savuracak gücümün olmasını istiyorum. Neden mi? Bilmiyorum...

Geceler uzun. Her dakika beni ayrı bir moda sokuyor; her yanım, her tarafım sancılanıyor. Çevremde ki arkadaşlarım dostlarım beni ilk defa böyle görüyorlar benim için şaşırıyorlar. Bense bunu engellemek istiyorum. Ama insan kendi kaderini değiştiremezken, başkalarının kaygılanmasını nasıl engelleyebilir ki? Aklım hep çok uzaklarda. Zamanın çabuk geçmesini mi arzuluyorum, yoksa asıl istediğim gecenin daha da derinlerine dalmak mı, bilmiyorum. Evet, belki de aslında her şeyi bitirmek istiyorum...

Aslında hayat, üstüme böyle varmakla gaddarlık ediyor bana. Bu oyunda kağıtları daha iyi dağıtmalıydı. Payıma çok kötü bir el düştü. İyi bir el gelseydi belki de herşey çok farklı başlayabilirdi.

En eski anılarını ayrıntılarıyla içlerinde taşıyan ihtiyarlar gibiyim, ayrılığın kıyısına gelmişken bedenim, düşüncelerimin çevresinde dönüyor.. Her şey mevcut, hiçbir şey bitmemiş gibi lakin gelecek olup olmadığının bilmemezliği karşısında donup kalıyorum... Sonrası mı? Ağızdan çıkan üç kelime... Boşver, Neyse, Siktir Et!

Boşver, Neyse, Siktir Et!

Frida Kahlo'nun bir eserinden esinlenerek yazılmıştır..
Mehmet Turan Felek

Merhabalar. Ben Kısaca: Metufe, Uzunca: Mehmet Turan Felek. 1988 Yılında Kayseri Kocasinan İlçesinde Dünyaya Gelmişim. 2016 Yılından Bu Yana Kurumsal Turizm Sektöründe Çalışmaktayım. Şahsım Hakkında Daha Detaylı Bilgi için Hakkımda Sayfama Göz Atabilir, Dilersen Sosyal Medya Hesaplarımdan Beni Takip Edebilirsin.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski